Prof. Dr. Orhan Şen, İstanbul’un 4 aylık suyu kaldığını ve bir an önce tasarruf tedbirleri alınmazsa kenti büyük bir su sorununun beklediğini açıkladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, Türkiye ‘de kuraklığın etkisinin artarak devam ettiğini, bu nedenle bir an önce tasarruf tedbirlerinin alınması gerektiğini belirterek, “Yeteri kadar kar yağışı olmadığı için yeraltı suları da beslenmiyor. Tasarruf tedbirleri alınarak bu durumu vatandaşlara da anlatmak gerekir” dedi. Şen yaptığı açıklamada, yağışların ocak ve şubat ayında da beklentileri karşılamadığını, neredeyse tüm yurtta sıcaklığın mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini söyledi.
“ÖZELLİKLE İSTANBUL YAZIN BÜYÜK SU SIKINTISI ÇEKEBİLİR”
Türkiye’deki kuraklığın etkilerinin yazın çok daha fazla hissedileceğini vurgulayan Şen, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Havalar ısındı, sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıktı. Ocak ayında beklenen yağışlar olmadı. Şubat ayı da kurak geçiyor. Türkiye’de kuraklık etkisini artırarak devam ediyor. Bir an önce bazı tasarruf tedbirleri alınmalı. Gerekirse bazı büyük şehirlerde su kesintisi yapılmalı. Özellikle İstanbul yazın büyük su sıkıntısı çekebilir. İstanbul’a günde 2,5 milyon metreküp su veriliyor. Hazırda 300 milyon metreküp su kalmış.”
Şen, barajların doluluk oranının yüzde 33 civarında olduğunu ifade ederek, gelecek aylarda yağış olsa bile bu oranların çok fazla artmayacağını, en fazla 40-45’lere çıkacağını aktardı. Bu durumda bile, yaz sonunda içme suyu açısından İstanbul’un büyük sıkıntı yaşayabileceğini dile getiren Şen, “Yeteri kadar kar yağışı olmadığı için yeraltı suları da beslenmiyor. Tasarruf tedbirleri alınarak bu durumu vatandaşlara da anlatmak gerekir” diye konuştu. Şen, İstanbul’daki mevcut barajların içme suyu ihtiyacını karşılamakta zorlandığını, artık yeni barajların yapılması gerektiğini ifade etti. Türkiye’de yaşanan kuraklığın olumsuz etkilerinden tarım alanlarının da nasibini aldığını bildiren Şen, özellikle buğdayda hasat zamanı rekolte kayıplarının yaşanabileceğine dikkati çekti.
“YÜKSEK BASINÇ YAĞIŞLI HAVANIN GELMESİNİ ENGELLİYOR”
Şen, Türkiye’nin, dünyadaki en önemli alçak ve yüksek basınç sistemlerinin tam ortasında yer aldığını söyledi. Sıcaklık ve yağış tahminlerinin bu basınç sistemlerinin konumuna göre yapıldığını belirten Şen, şöyle devam etti: “Türkiye’deki iklimleri etkileyen iki önemli merkez var. Bunlar Azor yüksek basıncı ile İzlanda alçak basıncıdır. Kuzey Atlantik’te deniz yüzey sıcaklığı ısınması Azor yüksek basıncını kuvvetlendirir. Azor yüksek basıncı kuvvetlendiği zaman aşağıdan yukarı doğru yağışlı hava kütlelerini bloke ediyor. Hafiflediği zaman yağışlı hava Balkanlar’dan bir yol bulup ülkemize geliyor.”